
Yunanistan’da bir kozmetik markası başlatmak için Avrupa Birliği Kozmetik Tüzüğü (EC) No. 1223/2009’u anlamak ve bu tüzüğe uymak çok önemlidir. Bu tüzük, ülkede satılan kozmetik ürünlerin güvenliğini, kalitesini ve etkinliğini garanti altına alır.
Uyum süreci, içerik listelerinin gözden geçirilmesini, etiketleme gerekliliklerine uymayı, bir Ürün Bilgi Dosyası (PIF) oluşturmayı ve ürünleri satmadan önce Avrupa Komisyonu’na Kozmetik Ürün Bildirim Portalı (CPNP) üzerinden bildirimde bulunmayı içerir.
Uyumun temel yönleri arasında, bazı içerikler için özel tehlike uyarılarını da içeren zorunlu bilgileri, dil gerekliliklerini kapsayan doğru etiketleme yer alır. Sorumlu Kişi (RP), AB düzenlemelerine uyumu sağlama konusunda önemli bir rol oynar ve uzmanlık, yeterlilik, iletişim yeteneği ve referanslar esas alınarak seçilmelidir.
İyi Üretim Uygulamaları (GMP), kozmetik üretiminde tutarlı kalite ve güvenlik sağlamak için hayati öneme sahiptir. Uyum; temiz tesisler ve ekipman, iyi eğitilmiş personel, güçlü kalite kontrol prosedürleri ve ayrıntılı dokümantasyonu içerir. ISO 22716 sertifikası, GMP’ye bağlılığı gösteren uluslararası kabul görmüş bir standarttır ve markalara rekabet avantajı sağlar.
Yunanistan’da kozmetik ürün pazarlarken, AB Kozmetik İddialar Tüzüğü’ne (Cosmetic Claims Regulation) uyum çok önemlidir. Bu düzenleme, ürün iddialarının doğru, kanıtlarla desteklenmiş ve tüketicilerin bilinçli karar vermesine olanak sağlayacak nitelikte olmasını güvence altına alır. İddialar; yasal uygunluk, doğruluk, kanıt desteği, dürüstlük ve açıklık gibi kriterlere uymalıdır.
AB, kozmetikler için düzenlemeleri uyumlaştırmış olsa da, bireysel üye ülkeler ek gereklilikler getirebilir. Bu farklılıkları araştırmak ve anlamak, her pazarda uyumun sağlanması açısından çok önemlidir. Örneğin, Fransa ilave güvenlik değerlendirmeleri ve etiketlerin Fransızcaya çevrilmesini isteyebilirken, Almanya belirli içeriklerin kullanımına özel kurallar koyabilir, İtalya ise koruyucular üzerinde daha sıkı kurallar uygulayabilir.
Her pazarda uyumu sağlamak için işletmelerin; ilgili yasaları ve düzenlemeleri araştırması, yerel uzmanlarla çalışması, ürün etiketlerini ve formülasyonlarını özelleştirmesi ve yasal değişiklikleri düzenli olarak takip etmesi gerekir.
e-Ticaret alanında, doğru ve şeffaf ürün açıklamaları, açık fiyatlandırma, uygun iade politikaları, güvenilir kargo ortakları, doğru KDV kaydı ve ürün etiketlerinin uyumlu olması çok önemlidir. Ayrıca GDPR kapsamında veri koruma düzenlemelerine uymak da gereklidir. Bu, açık bir gizlilik politikası oluşturmayı, veri toplama için onay almayı, verilerin güvenli bir şekilde saklanmasını ve iletilmesini sağlamayı ve veri sahibi taleplerini işleme prosedürlerinin oluşturulmasını içerir. Bu önlemler, müşteri güvenini ve yasal uygunluğu ortaya koyar.
Yunanistan’daki kozmetik sektörü; ürün güvenliği, kalitesi ve etkinliğini esas alan bir düzenleyici çerçeve içinde faaliyet göstermektedir. Bu düzenlemelere uyum, hem tüketici sağlığı hem de piyasa güvenilirliği açısından zorunludur.
Düzenleyici Çerçeve: Yunanistan, AB düzenlemelerini —özellikle EC No 1223/2009 Tüzüğü’nü— takip eder. Bu tüzük, kozmetik ürünlerin güvenlik değerlendirmesi, üretimi, etiketlenmesi ve pazarlanması için standartlar getirir. ISO ve CEN gibi uluslararası kuruluşların standartları da üretim süreçlerine rehberlik eder.
Standartların Uygulanması: Yunan Ulusal İlaç Kurumu (EOF) gibi düzenleyici otoriteler, uyumu denetler. Üreticiler EOF’a ürün bildirimleri ve güvenlik değerlendirmeleri sunmak zorundadır. Yapılan denetimlerle uyum kontrol edilir; uyumsuz ürünler için düzeltici önlemler alınabilir veya piyasadan çekilebilir.
Paydaşların Rolü: PSVAK gibi sektör dernekleri, uyum çabalarını destekler. Üreticiler, ithalatçılar, dağıtıcılar ve perakendeciler, ürün yaşam döngüsünün her aşamasında yasal düzenlemelere uymakla yükümlüdür. Tüketici bilgilendirme kampanyaları, ürün etiketlerinin anlaşılması ve doğru tercihler yapılması açısından önemlidir.
Sonuç olarak, güvenlik standartlarına ve yasal düzenlemelere uyum, özellikle Yunanistan’da kozmetik sektöründe başarıya ulaşmak için vazgeçilmezdir. AB Kozmetik Tüzüğü (EC) No. 1223/2009’u anlamak ve uygulamak, ürünlerin güvenliğini, kalitesini ve etkinliğini sağlarken tüketici güvenini ve pazara erişimi de beraberinde getirir. İçerik uyumu, etiketleme gereklilikleri, bildirim süreçleri ve sorumlu kişi rolü gibi düzenleyici her unsur, tüketici sağlığını koruma ve piyasa güvenilirliğini sağlama açısından kilit rol oynar.
Ayrıca, İyi Üretim Uygulamaları (GMP) benimsemek ve ISO 22716 sertifikası almak, kalite ve güvenliğe olan bağlılığı gösterir, marka itibarı ve rekabet gücünü artırır. Pazar bazlı düzenlemeler hakkında bilgi sahibi olmak ve iş uygulamalarını sürekli olarak bu standartlara uyarlamak, karmaşık düzenleyici ortamda başarıyla yol almayı sağlar. Uyum, yalnızca yasal bir gereklilik değil; aynı zamanda kozmetik sektöründe güven ve itibarı inşa eden temel taştır. Bu da Yunanistan ve ötesinde uzun vadeli başarı ve sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir.